Friday, July 03, 2009

Highwoods







Nottingham’im Sherwood ormanlari varsa, Colchester’in da Highwoods’u var diye ozetleyebiliriz durumu. E biz de Robin Hood (Kemal Bey tabi ki) ve adamlari oluyoruz bu durumda:) Aslinda buraya baya gittik ama yazmamisim nedense. Bu sefer annemlerle gidince ve onlar da cok begenince yazayim dedim. Efendim ormanimiz town’in ortasinda ama baya buyuk, giris kapisindan bir kac mil devasa agaclarin arasindan yuruyorsunuz, etraftan gizemli sesler de gelmiyor degil, bir keresinde bir tilkiye rastlamistik, ama daha cok sincap ve tavsanlar var. Fakat bu sik agaclarin sonunda birden gozalabildigine yesil bir duzluge cikiyorsunuz-ki herkes de en cok bundan etkileniyor, bi zaman sonra hep boyle orman orman gidecegimizi dusunuyorlar herhalde. En guzeli de bu alanin ortasindaki kocaman gol tabi. Icinde basta ordekler olmak uzere cok cesitli su canlilari var. Buradaki canli cesitliligini devamli artirmaya calisiyorlar. Golun kenarlarinda balikcilar icin ozel yerler yapilmis, her zaman bir kac balikciya rastliyoruz. Ama genelde sakin ve ozellikle Turkiye’den gelenleri bu cok sasirtiyor tabi, boyle bir alan olsa hemen her yer dolar diyorlar, fakat tabi ki burda bu tur alanlar cok daha fazla oldugu icin ve herkesin arka bahcesi de baya islev gordugu icin talep fazla olmuyor. Mangalcilar falan hic yok zaten. Biz de koftelerimizi hazirladik, kolalarimizi aldik (bu arada tekrar kolaya basladik Batuhan sayesinde), salatamiz, meyvemiz, kuruyemisimiz ve dahi Hacibaba baklavamiz bile vardi (Celal son bir haftalik Turkiye ziyaretinden getirdi bizi dusunerek). Tabi bi de koca bir termos dolusu cayimiz. Sergimizi serdik, yayildik. Kemal bisiklete bindi, ikili gruplar halinde gol cevresi yuruyusu yaptik, bi ara ‘stick’ krizi yasadik, herkes Kemal’e daha buyuk bir stick aradi, nihayet bulundu, sincaplarin yuvasi arandi, ve bulundu, ve donus zamani geldi. Aksam da hepimiz temiz havadan nasibini almis olarak, erkenden ve misil misil uyuduk.. (tam hikaye formatinda oldu, onlar ermis muradina biz cikalim kerevetine)

1 comment:

Işıl said...

Bir: Kemal'in kaskı çok havalı!!!
İki: Bu çocuğu artık doğaya salsan bana mısın demez:)) Ayol balık da mı tutuyor????:))))

Rana bu kadar:))

Kemal de bu kadar!