Tuesday, July 07, 2009

Broomgrove Summer Fair












Kemal’in okulunda summer fair vardi gecen gun. Kemal’lerin reception sinifi da bayadir hazirlaniyordu zaten yapacaklari dans gosterisi icin. Fair’in temasi 70’li yillar oldugu icin cocuklarin ‘disco clothes’ bizim de annelerin de 70’li yillar kiyafetleri giymelerini istediler. En iyi kiyafete de odul verilecekti. Tabi bizim burda sadece 2000’li yillar ogrenci kiyafetlerimiz oldugu icin bu kisma fazla istirak edemedik ama bir gun once Kemal’e kiyafet ayarlamak maksadiyla carsiya ciktik. Sonunda biraz Michael Jackson, biraz Kemalin favorisi pirates ilhamiyla, siyah kisa pantalon, beyaz gomlek, siyah kiravat, beyaz sapka, ve korsan eldivenlerinde karar kildik, son dakika sapkayi giymek istemeyince ona da bir korsan figuru yapistirdik ve ortaya baya egzantrik bir sey cikti. Tabi bi de, yine son dakika denedigimiz kiravat uzun olunca once kestik diktik, kemal uzun olsun diye israr edince arabada giderken geri diktik falan. Nihayet alana vardigimizda biz zaten yorulmustuk, ama Kemal arkadaslari kiyafetini cok begenince aninda keyiflendi. Onlari siniflara aldilar, biz de arkadaki cim alanda hazirlanan sandalyelerden kapmaya kostuk. Batuhan okulun bahcesine hayran kaldi. Goz alabildigine cim alan. Bizim beton okul bahcelerini andik tabi. Birazdan gosteri basladi, Kemaller, gunun temasina uygun olarak, Abba’dan Super Trouper’i soylediler, sonra birinci siniflar Waterloo’yu, ikinci siniflar Mamma Mia'yi, ve hep beraber thank you for the music’i soylediler. cok sevimliydi hepsi, bazilari bonus peruklar, kocaman gunes gozlukleri falan takmisti. Dans ederken bize ya da birbirlerine bakip hareketlerini unutuyorlardi arada. Sonra da cocuklari alip, fair alanini gezdik. Her zamanki gibi, barbecue, cookies and cakes, tea and milk, ve bilimum ikinci el standlari vardi. Kemal’e vrtech adli tv oyunundan aldik kelepire, gecen seferde bi piyano almistik yine fair’dan, tecrubeliyiz yani. Bi de sisme kaydiraklar, zip ziplar falan olan bir oyun alani hazirlamislar, Kemal oraya kaydi hemen, biz de sandalyelere oturduk bekledik. Bu arada bi celilis vardi, buyuk odul 50 pound, onun disinda iste bir hafta kick box kursu, iki kisilik yemek, vs. vs. odulleri olan. Ben de hepimiz icin bilet almistim. Biz otururken cekilise basladilar, ama cok da vermedik dikkatimizi o sirada, Celal ‘ aa bizim adresi soyluyorlar dedi’ , hemen kalkip gittim ben de, bi baktim annemim bileti, buyuk odulu kazanmis, acayip sasirdik, en cok da annem, simdiye kadar hicbir sey kazanmadim boyle, sen kalk Turkiye'lerden gel, cekiliste odul kazan diye sasti durdu. Bu arada oyun alanindan cikan Kemal yine her zaman oldugu gibi face paint’e kostu, bu face paint konusunda ayri bi baslik acicam, o kadar seviyor ki. Benim itirazima ragmen herhalde kiyafetiyle uyumlu olsun diye siyah-beyaz, korkunc bi sey secti. Kizlar kelebek, kalp falan yaptiriyorlar, oglanlar drakula, korsan vs. Neyse sonra Batuhan Kemal’e bi sisme kilic aldi, olay da boylece koptu. Kiliclari alan cocuklar bir nevi meydan savasina girdiler, Kemal Cuneyt Arkin misali, meydandan cikmak bilmedi ve kendinden buyuk cocuklara bile kafa tutu. Sonunda kendisini, oradan sokmek suretiyle, kucagimiza alip uzaklastik. Arabada hala niye gidiyoruz diye bize tavir yapiyordu.

No comments:

Rana bu kadar:))

Kemal de bu kadar!