Tuesday, December 23, 2008

Kar Taneleri

Bir sebebi yok, bloga birseyler yazayim derken aklima geliverdi bu sarki, nerden geldi nasil geldi bilemedim, madem oyle siz de dinleyin dedim:))


Friday, December 05, 2008

Between the Charlottes!!!


Bu ara soyle bir sikintimiz var: Charlotte H. vs Charlotte S. Ikisi de Kemal beyin sinif arkadaslari ama Charlotte S.’yi cok severken, Charlotte H.’yi hic sevmiyor. 'Charlotte S. benim arkadasim ama Charlotte H. degil' seklinde anlatiyor bu durumu. Peki neden Charlotte H.’yi sevmiyorsun dedigimizde ise cevap: cunku o cok yaramaz, beni yoruyor, beni rahatsiz ediyor. Ne yaramazlik yapiyor peki? Efendim yaramazlik cok, hergun bu kizin yeni bir kusurunu ogreniyoruz, ogretmenleri dinlememesinden, masanin ustune cikmasina ve hatta muzun kabugunun hepsini soymasina kadar. Diger taraftan, Charlotte S.’yi ogretmenler cok seviyor, cok akilli, cok guzel resim yapiyor. Bilmiyoruz sonu ne olacak ama ayni cumleyi her gun duyuyoruz: Charlotte S. benim arkadasim ama Charlotte. H degil!!

Wednesday, December 03, 2008

O simdi asker (iyi dogdun Cihangir!!!)


Bugun kardesimin dogumgunu,
Bu blogun sessiz takipcilerinden o da,
dogumgununu kutluyorum,
nice nice guzel yillar diliyorum:))
simdi askerde, Izmir'de,
askerde dogumgunu farklidir herhalde,
eskiden, yani henuz herkes bi tarafa dagilmamisken,
hic unutmazdik dogumgunlerini,
daha dogrusu annem unutmazdi sagolsun,
Cihangir'e cok guzel dogumgunleri yaptik:))
10. dogumgunu ozeldi mesela,
son oyuncak hediyeli dogumgunuydu,
ondan sonra buyuyecegine karar vermistik neyse,
ne kadar sevinmisti:)
o gun en sevindigi oyuncak, bir futbol oyunuydu,
hani vardiya eskiden, bilye kadar bir topla ve
sahanin icine takilan adamlarla oynanan,
bi de illaki salonda kutlardik dogumgunlerini,
ama kisin salonun kaloriferlerini yakmazdik eskiden,
icerideki oturma odasini kullanirdik,
o yuzden o gun sabahtan yaksak da kaloriferleri cok isinmazdi yine de,
kardesimin dogumgunu fotolarinda hep ust uste giyinmisiz halimizin sebebi de bu:))
bir keresinde de niyeyse pasta alamamistikta, kadayisfin ustune dikmistik mumlari,
ona da sevinmisti,
oyle inatci, illah su olsun bu olsun diyen zamane cocuklarindan degildi benim kardesim,
simdi dusunuyorum da simdiki cocuklara gore cok cok masum bir cocuktu,
belkide o kusaklar hep oyleydik,
daha kucuk seylerle mutlu olurduk,
daha guzel oyunlar oynardik,
ve bence daha mutluyduk,
bazen Kemalin mutlu olmak icin cok fazla sebebi oldugunu ve olacagini dusunuyorum,
ama ayni zamanda kucuk seylerden, yokluklardan sonraki varliklardan alinacak mutluluklari kacirdigini ve kaciracagini,
kimsenin sucu degil bu,
her zamanin cocuklarinin sartlari farkli, cocukluklari da farkli,
iste bugun boyle ta gerilere gittim kardesimin dogumgunu vesilesiyle,
tatillerde annemle hazirladigimiz gunluk programlara,
nedense bir 'anneye yardim' saati olurdu muhakkak:)
sonra oglen uykusu,
ama oglen uykusundan kalkinca,
annemin bize hazirladigi ikindi kahvaltisina ne guzel gelirdi bize,
bi de Turk filmi baslardi tam o saatlerde,
Turkan Soray, Fatma Girik flimleri olurdu daha cok,
cogu seyi unutuyorda insan, oyle bazi anlar sanki biraz once yasanmis gibi kaliyor insanin aklinda,
hani sanki biraz once,
ankara'da bir ikindi vakti,
yesil kadife koltuklarimiza yayilmisiz,
onumuzde annemin hazirladigi tepsi,
cayin dumani ustunde,
mahmur mahmur televizyon seyrediyoruz,
uzerinden nerden baksan 20 yil gecmis..

dogumgunun kutlu olsun kardesim:)))


Not: Ben anilara dalinca, saat 12'yi gecmis, 3 Aralik olmus, yoksa bir gun gec yazdigimdan degil yani:))

Rana bu kadar:))

Kemal de bu kadar!