Sunday, November 23, 2008

Sonbahar..







Ingiltere inanilmaz guzel bir sonbahar yasiyor. Tabi bu kadar yagis alan bir yerin sonbaharinin boyle guzel olmasi beklenir, ama haberlerde bunu ozellikle islemeleri bu senenin daha farkli oldugunu dusundurttu bize de. Agaclarin govdeleri yemyesil, yapraklarin renkleri kirmizidan sariya her tonda. Ve yerler yaprak dolmasina ragmen agaclar da yaprakli hala. Gollerde bir de martilar, ordekler ve su tavuklari ekleniyor bu manzaraya. Biz de evin arkasindaki kanal boyunca yuruyuse cikiyoruz bu ara. Yol ormana cikiyor. Kemalin cok hosuna gidiyor bu yuruyusler. Tabi yolun yoruldugumuz noktasinda bir oyun parki olmasi da motive ediyor onu. Parkin ozelligi cok sakin olmasi, ve de bize de hitap eden oyuncaklarin olmasi:) Nerdeyse Kemal kadar oynuyoruz yani, cok stres atici ama, herkese tavsiye ediyorum. Bu arada Kemal’in bi de agaca cikmasi gerekiyor bu gezilerde yani bu da programin bir parcasi:)

Thursday, November 20, 2008

Ankara'da bir sonbahar gunuydu..


Hani Can Dundar'in boyle girisleri vardir ya belgesellere (her ne kadar su an pek polemik konusu olsa da anlatimini pek severim o belgesellerin),

Bizim hikayemizi yapsa boyle baslardi herhalde:)

Tam sekiz yil olmus Celal'le tanisali,

Simdi bana inanilmaz geliyor ama ilk zamanlarda ay donumlerini bile kutlardik,

hani 19 Aralik, 19 Ocak vs., ilk yilin heyecanini dusunun artik:)

cok sey yasadik, cok sey degisti hayatimizda,

bi oglumuz oldu, memleketten bile tasindik ama yine de dusununce cok geliyor,

dile kolay sekiz yil,

guzel degerlendirmek lazim birlikte gecen zamani,

geride biraktigimiz belli de,

onumuzdeki hic mi hic belli degil,

sevgiyle, saygiyla ve hep yeni umitlerle..

Tuesday, November 18, 2008

kasvetli hava ve tozlu kitaplar.. (ama bi de yeni hayaller var!)

Bu sene mezun olan bi arkadasla maillestik de, boyle yazmis nasil geciyor gunlerin kasvetli hava ve tozlu kitaplar arasinda, sonra da ordaki gunlerimi ozluyorum demis:) herkesin kafasi karisik bu ara hatta dunyanin kafasi karisik desek daha dogru olur..
Biz iyiyiz, bu ara hayatimizda bir yenilik yapma ihtiyaci duyuyoruz-ki ilk aklimiza gelen evi degistirmek oldu nedense:) gerci aklimizda bir suredir, bahceli bi evde oturalim istiyoruz, malum Turkiye'de zor bari burda yapalim dedik. Kemal de evlere sigamiyor artik. Yani ev bakiyoruz simdi, aslinda bi tane de begendik, hatta cok begendik, uc katli bir ev, ingiliz tarzi bir arka bahcesi var, hani cocuk bahceden disari kacti derdi yok, bahcenin her tarafi kapali, sonra mutfak icinde family room bu bahceye aciliyor ki ben de en cok bunu sevdim, Celalin en sevdigi ise cati kati, burayi kendine calisma odasi olarak duzenleyecek ve artik basta Kemal biz onun calismalarini sabote edemeyecekmisiz, en azindan boyle umit ediyor:)) Neyse eger olursa-ki offer'imizi verdik cevap bekliyoruz, tum arkadaslari bekliyoruz, gerci bizim bu minik evimizde de cok misafir agirladik ama orasi daha rahat olacak gibi. Merak etmeyin cati katini size veririm gelirseniz:))

Rana bu kadar:))

Kemal de bu kadar!