Thursday, October 28, 2010

Dis Hedigi


Iki hafta once Rana'ya dis hedigi yaptik,
biraz gec kaldik gerci,
biz dis hedigi yaparken ikinci disi de cikmisti,
gerci o da disleri cikarmakta gec kaldi biraz:)
neyse, bu dis hedigi ya da bugdayi cok lezzetliymis gercekten,
hatta biz o kadar begendik ki, diger zamanlarda da yapip yiyelim diye dusunduk,
kemal de sevdi bu arada-ki kendisi de pek titizdir yeni tadlar konusunda,
anlayacaginiz torene gecmeden once hedigin kendisinin tarifini vereyim de siz de yapin ve bize hak verin:)
efendim, soyleki,
bunda boyle kesin bi tarif yok aslinda, damak tadiniza gore,
oncelikle, bugdayi pisirelim,
onceden bi gece islatin da diyorlar ama ben direkt pisirdim,
oyle pek uzun da surmedi pismesi,
pistikten sonra suyunu suzup buzdolabina kaldiralim,
dinlendikce guzellesiyor bu bugday,
sonra kullanacagimiz zaman dolaptan cikarip biraz sekerle tatlandiralim,
ve de evde ne varsa, ceviz, kuru uzum, kuru incir, kuru kayisi, nar, tarcin, vs. sekerli bugdaya ekleyelim,
iste bu kadar,
hem lezzetli hem saglikli,
torene gelirsek,
Rana hedigini avucladi once bi tadina bakti,
sonra bi tepsi verdik onune,
icinde cesitli meslekleri temsil eden objeler vardi,
iste, hesap makinesi muhendis, kepce asci, telefon gazeteci, kitap yazar vs.
bi de pusula koymustuk son anda,
onu da hariciyeci ya da adventurer diye yorumlamistik,
kizimiz pusulayi secti, hem de hic dusunmeden,
sonra da uzun sure elinden birakmadi, disini kasidi filan:)
bazi cocuklar birkac sey birden secerlermis,
onun icin tepsiyi onunde tuttuk bi sure ama yok,
pusulayi aldi, gerisine bakmadi bile:)
sonrasi?
sonra da bi guzel hedigimizi yedik,
iyi dilekleri kabul ettik:))

No comments:

Rana bu kadar:))

Kemal de bu kadar!