Thursday, November 19, 2009

Yolculugun dokuzuncu yili..

Celal'le tanisali dokuz sene olmus. Ilk zamanlar iki ay oldu, uc ay oldu diye sayardik, sonra yillara donduk tabi. Dokuz yil gercekten cok ama, onca yil nasil da gecivermis. O zamanki resimlerimize baktigimizda daha bi genc, daha bi zayifiz sanki, aklimizda bin turlu hayal, ben daha universite son siniftayim, Celal ise gireli uc-dort yil olmus. Ve en ilginci, saatlerce yurumemiz, hem yurur hem konusurduk, cok yorulunca ki bu bir kac saatlik yurume sonrasinda olabilirdi mesela, bir yerde oturur, bi seyler yer veya icer sonra yola devam ederdik. Nereye gidiyorduk, neden o kadar yuruyorduk? Galiba bir yere varmak degil de birbirimizi tanimakti asil amac. Sonradan evlendigimizde de devam ettik yolculuklara, gerci o yurume performansini yakalayamadik ama oyle evine kapanan ailelerden de olmadik hic, iki gun evde kalsak icmiz sikilir hala, hadi bi cikalim deriz, nereye gittigimizin cok da onemi yok.
Yillar geciyor, once Kemal bey geldi ailemize, simdi kucuk bir hanimefendi icin heyecanlaniyoruz. Turkiye'deyken bir sabah soyle ufak yuruyus yapalim diye evden ciktik, yuruduk, konustuk, sonra birden aklimiza esti, taksiye binip ilk yemek yedigimiz restauranta gittik, terasta oturup halimize gulerken, ben dedim ki 'insallah bir gun Kemal kocaman bir delikanli olur, kizimiz da genc kiz ve onlar bizi buraya getirir, biz de onlara o ilk gunleri anlatiriz'.
Aksami ettik orada, annemi arayip sabah yuruyusumuzun biraz(!) uzadigini haber verdik:))
Nice dokuz senelere..!

1 comment:

tuuba said...

beraber yürümek güzeldir..
bazen de farklı yollardan geçilir aynı yere varacağını umarak..
bir yerlere varır sonunda insanoğlu
belki de en önemlisi orada beraber dinlenmektir..

Rana bu kadar:))

Kemal de bu kadar!