Tuesday, January 31, 2012

soğuk



Hani sıkıntılı olup da neye sıkıldığınızı bile bilmediğiniz günler vardır,
böyle bir bezginlik halindeyim günlerdir,
hayat bir şekilde devam ediyor,
hergün yaptıklarımı yapıyorum,
ama işte üstündeki renk gitmiş gibi,
bu depresif hallerin güneşin ne zamandır hayatımızdan çıkmasıyla bir ilgisi vardır elbet,
hergün bir öncekinden daha soğuk bir güne uyanıyoruz bu günler,
bazen ne kadar yakarsak yakalım ısınamadığını hissediyoruz evin,
özellikle balkon kapıları bu kadar soğuğu kaldırmıyor olacaklar ki önlerinde ufak fırtınalar koparıyorlar,
ben de ufak fırtınalar koparmasam da ufak keyifler çıkarmaya çalışıyorum aile için,
akşam ne kadar geç biraraya gelirsem gelelim kestane yapıyoruz, mısır patlayoruz bir de üstüne earl grey çay demliyoruz ve bir film açıyoruz arşivden,
haftasonları da bir gün yerler ne kadar buz tutarsa tutsun sabah gözümüzü açar açmaz dışarı atıyoruz kendimizi ta ki akşam geç saatlere kadar,
bi de akşam çocuklar uyuduktan sonra kitap okumaya çalışıyorum,
sessizlik ve papatya çayı eşliğinde,
bazen de dün olduğu gibi Celal'le sohbet ediyoruz uykudan gözlerimiz acıyana kadar,
tabi İngiltere günlerindeki sohbetlerin yerinde yeller esiyor aman darlığından dolayı,
ama yine de arada hayatın hay huyunun sesini kapatıp birbirimizin sesini dinlemek iyi geliyor,
dediğim gibi hava soğuk,
ben pek bezginim bu günler,
ama baharda güzel olacağa benzer:)

Rana bu kadar:))

Kemal de bu kadar!