Kelebek muzesi de olur mu demeyin, fotolar tam yansitamasa da cok guzelmis gercekten..
Kemal'le Ingiltere maceralarimizi yazmak uzere basladigimiz bu blog aramiza Rana'nin katilmasiyla renkelendi. Dort yil sonra Turkiye'ye donduk. Yaklasik iki yil sonra tam yerlestik artik derken bize tekrar yol gorundu. Bu sefer Katar'a gidiyoruz. Bakalım bizi burada neler bekliyor:))
Saturday, October 18, 2008
Friday, October 17, 2008
South of England: 2. Bolum: Isle of Whight
Isle of Whight cok enteresan bir ada.
Biz adaya ferry ile yani arabali vapur gibi bir seyle gectik.
Ada kendi kendini yonetiyor, bir nevi ozerklikleri var.
Bize de Ingiltere'nin genel yapisindan baya farkli geldi hersey.
Onun disinda adada inanilmaz bir iklim cesitliligi var.
Bir tarafta daglar, bir tarafta ormanlar, stepler, beyaz kayaliklar, deniz ve hava sicakligi da degisiyor etrafinda dondukce..
Velhasil ilginc bir yer, zaten bu nedenle de baya turist aliyor, yilda iki bucuk milyon turistten bahsediliyor daha ne olsun:))
Kemal Bey ferry'nin penceresinde.. Bu araci da cok sevdi beklendigi gibi:))
Bir ada manzarasi daha, daha dogrusu yine evleri cekmisim, mimar olacakmisim aslinda:))
Biz adaya ferry ile yani arabali vapur gibi bir seyle gectik.
Ada kendi kendini yonetiyor, bir nevi ozerklikleri var.
Bize de Ingiltere'nin genel yapisindan baya farkli geldi hersey.
Onun disinda adada inanilmaz bir iklim cesitliligi var.
Bir tarafta daglar, bir tarafta ormanlar, stepler, beyaz kayaliklar, deniz ve hava sicakligi da degisiyor etrafinda dondukce..
Velhasil ilginc bir yer, zaten bu nedenle de baya turist aliyor, yilda iki bucuk milyon turistten bahsediliyor daha ne olsun:))
Kemal Bey ferry'nin penceresinde.. Bu araci da cok sevdi beklendigi gibi:))
Bu denize inen sokak bana Istanbul'u hatirlatti..
Biraz Buyukada'ya benzemiyor mu ama:))
Aysegul ada sefasinda:))
Bir ada manzarasi daha, daha dogrusu yine evleri cekmisim, mimar olacakmisim aslinda:))
Subscribe to:
Posts (Atom)